Burning
Legion’un Hyjal Dağı’ndaki yenilgisinin üzerinden uzun yıllar geçti ve
Azeroth’un ırkları bir zamanlar parçalanmış olan hayatlarını yeniden kurmaya
başladılar. Horde ve Alliance kahramanları yeniden topladıkları güçleriyle yeni
yerleri dolaşmaya başladılar. Dark Portal’ı geçerek, bilinen dünya ötesindeki
diyarları keşfetmek istediler. Bu kahramanlar dost mu bulacaklardı yoksa düşman
mı? Dark Portal’ın ötesinde ne gibi ödüller ve tehlikeler bekliyordu? Ve yok
ettiklerini zannettikleri şeytanların korkunç Burning Crusade’lerini oluşturmak
için geri döndüklerini fark ettiklerinde ne yapacaklardı? World of Warcraft: The
Burning Crusade, Blizzard’ın ödül sahibi devasa multiplayer online rol-yapma
oyununun heyecan verici genişleme paketidir. Yeni ırklar, mekanlar, savaş
alanları, meslekler, nesneler ve daha fazlasını ekleyerek oyunu inanılmaz
boyutta genişletir.
World of Warcraft genişleme paketinden bekleyebileceklerinizin sadece bir kısmı
şunlardır:
-
Seviye
sınırının 70’e yükselmesi
-
Büyülü Blood
Elf’lerin dahil olduğu iki yeni oynanabilir ırk
-
Quel'Thalas
ve ötesindeki yeni başlangıç alanları
-
Dark Portal
sayesinde erişilebilen tamamen yeni Outland kıtası
-
Azeroth,
Outland ve diğer yerlerde keşfedilecek bir çok yüksek-seviye zindan
-
Outland’de
yeni uçan binek hayvanları
-
Epik dünya
bosslarıyla birlikte bir çok yeni ve tehlikeli yaratık
-
Yüzlerce
yeni görev
-
Yüzlerce
yeni eşya
-
Yeni meslek:
Jewelcrafting
-
Soketli
eşyalar
Draenei
hakkında
Yaklaşık yirmi-beş bin yıl önce, Eredar ırkı Argus dünyasında ortaya çıkmıştı.
Son derece zekiydiler ve büyünün her formuna karşı doğal bir yetenekleri vardı.
Bu hediyelerini kullanarak büyük ve gelişmiş bir toplum kurmuşlardı.
Ne yazık ki
Eradar’ın başarıları Dünyaların Yok Edicisi Sargeras’ın dikkatini çekti.
Sargeras, tüm evrendeki yaşamı sona erdirmek için oluşturduğu Burning Crusade’e
çoktan başlamıştı ve onun düşüncesine göre Eradar, toplamakta olduğu devasa
şeytani ordunun temelini oluşturacaktı. Bu yüzden Eradar’ın üç önemli lideriyle
temasa geçti: Kil'jaeden, Archimonde, ve Velen. Eradar ırkının sadakatine karşı
onlara dile getirilmemiş güçler ve bilgiler önerdi.
Teklif son
derece cazip olsa da Velen onu korkuya düşüren geleceği görmüştü. Sargeras
gerçeği söylüyordu: Kara Titan’a katılan Eredar ırkı inanılmaz bir güç ve
bilgeliğe sahip olacaktı. Ancak, Eredar’ın kendisi de şeytana dönüşecekti.
Velen, Lejyon’un
inanılmaz gücüne tanıklık etmiş ve tüm yaratılanların üzerine getirdiği yıkımı
görmüştü. Kil'jaeden ve Archimonde’u uyarmak istedi ancak onlar Sargeras’ın
sözlerinin etkisiyle Velen’in uyarılarını dikkate almadılar Sargeras’a
sadakatlerini sundular ve sonsuz kötülüğün devasa birer yaratığına dönüştüler.
Sargeras’ın
kontrol ettiği inanılmaz gücün karşısında durmaz düşünülemezdi. Velen neredeyse
tamamen ümitsizliğe kapılmıştı ancak yardım için ettiği dualar yerini buldu.
Burning Crusade’i durdurma yeteneğine sahip olan Naaru’dan olduğunu söyleyen bir
varlık Velen’e geldi. Naaru, Velen’i ve onun gibi düşünen Eredar’ı güvenliğe
götürme teklifinde bulundu.
Rahatlayan
Velen, Sargeras’a katılmayı reddeden diğer Eredar’ı topladı. Kendilerini Dranei,
ya da Eredun dilinde “sürgünde olanlar”, Burning Crusade peşlerindeyken
Argus’tan zorla kaçanlar olarak adlandırdılar. Kil'jaeden, Velen’in ihanetine
çok sinirlenmişti ve Velen ve onunla birlikte olan diğer Draenei’lerin gerekirse
evrenin sonuna kadar avlanmasını istedi.
Lejyon binlerce
yıl boyunca Draenei’yi takip etti. Draenei, güvenlik bir sığınak bulma yolunda
çıktıkları yolculukta birçok dünyayı ziyaret etti ve bilinen evrenin neredeyse
tamamını dolaştı. Lejyon hala pes etmemişti. Bu sırada esrarengiz Naaru ırkı
Dranei’yi bilgelik ve güçle kutsadı. Naaru, evrende Burning Legion’a karşı duran
başka güçlerin de bulunduğunu anlattı. Bir gün Naaru onları ışığın durdurulamaz
ordusu olarak bir araya getirecekti. Naaru’nun anlattıklarından son derece
etkilenen Draenei, ışığın onuru ve Naaru’nun fedakar idealleri üzerine yemin
etti.
En sonunda Velen
ve onun Draenei’leri uzak ve barış dolu bir dünyaya yerleştiler. Burayı Draenor
ya da “Sürgünlerin Sığınağı” olarak adlandırdılar ve toplumlarını bir kez daha
sessizce kurmaya başladılar. Kil'jaeden’in güçleri tarafından bir kez daha
bulunma korkusu yaşayan Velen ve mistikleri, büyülerini nesiller boyunca saklı
tuttular.
Zaman içinde
Draenei ve Nagrand’ın güney arazilerinde yaşayan şamanistik ork klanları
arasında bir dostluk oluştu. Draenei ve Ork’lar sınırlı bir ticaret ilişkisi
içine girdiler ve birbirlerine saygıyla yaklaşmaya başladılar.
Draenei’nin
dikkatine rağmen Kil'jaeden onların Draenor’daki gizli sığınağını keşfetti.
Dünya ve o dünyada yaşayanlar hakkında bilgi edindi ve görkemli ork ırkı
hakkında büyüyen bir ilgi duymaya başladı. Kafasındaki plan şekillenmeye
başlamıştı ve şeytan lord gülmeye başladı. Orkları, gazabının birer aracı olarak
nasıl şekillendirebileceğini çok net görebiliyordu. Bu sadece zaman ve baskı
meselesiydi.
Ve Kil'jaeden,
yaşlı şaman Ner'zhul ve yardımcısı Gul’dan ile orkları zehirlemeye başladı. Ork
klanları kendilerini savaş sanatına ve katil Horde’lara adadılar. En bilge şaman
bile warlock büyüleri öğrendi ve bir zamanlar saygı duyduğu öğretileri terk
etti.
Tedbirli bir kabullenmeden, kör öfke ve kana susamışlığa doğru kolayca
kandırılan Orklar, Draenei’ye saldırdılar. Bu kanlı çatışma neredeyse sekiz yıl
sürdü ancak Orkların zaferi kaçınılmazdı. Draenei’nin günü Işıktan geliyordu
ancak kötülük tarafından çılgına çevrilmiş Horde hala çok daha güçlüydü. Orklar,
Draenei ırkının yüzde seksenini öldürdü ve geri kalanını da dünyanın uzak
köşelerindeki güvenliğe kaçmaya zorladı.
Daha sonra,
Horde’la savaşan ve hayatta kalmayı başaran Draenei’ler Ork büyücüleri
tarafından kullanılan bir enerjinin etkisinde kaldıklarını fark ettiler. Bu
Draenei’ler farklı formlara dönüştüler ve bir dizi alt ırk oluştu. The Broken ve
The Lost Ones (yukarıda görüldüğü gibi) olarak iki farklı alt ırk meydana geldi.
Çarpık vücutları, bir zamanlar oldukları gururlu Draenei’leri zar zor
yansıtabiliyordu ve bir kısmı akıl sağlığını kaybetti.
Blood Elves Hakkında
Binlerce yıl önce, sürgündeki yüce varlıklar Lordaeron sahillerine indiler ve
büyüleyici Quel’Thalas toplumunu kurdular. Kendilerini isimlendirdikleri şekilde
bu yüksek elfler, topraklarının kalbinden gelen büyü enerjilerinin toplandığı
Sunwell’i yaptılar. Zaman içinde, geçmişte aldıkları acı dersleri bir kenara
bırakarak Sunwell’in değişken enerjisini güvenerek büyüdüler.
Üçüncü Savaş
sırasında, kötü Prens Arthas, Quel'Thalas’ı işgal etti ve bir zamanların
görkemli diyarını taşa ve küle çevirdi. Ölümsüzlerden oluşan ordusu, yüksek
elflerin nüfusunun neredeyse yüzde doksanını yok etti. Arthas buna ek olarak
Sunwell’in enerjisini kullanarak güçlü ölümsüz büyücü Kel'thuzad’ı hayata
döndürdü. Hayatta kalmayı başaran az sayıdaki elf, büyü güçlerinin kaynağından
koptuklarını fark ettiler ve umutsuzluğa kapıldılar.
Elflerin bu en
karanlık zamanında Quel'Thalas soyunun son temsilcisi olan Kael'thas Sunstrider
geldi. Yaygın olarak bilinen adıyla Kael, toplumundan geriye kalanın, onları
besleyen ve güçlü kılan büyü güçleri olmadan uzun süre hayatta kalamayacağını
biliyordu. Toplumunun adını, kaybettiklerinin anısı ve büyüye olan
susamışlıkları nedeniyle Blood Elves olarak değiştirdi. Toplumu için yeni bir
kader arayışına giren Kael'thas, Outland’in uzak köşelerine gitti ve burada
kaybolmuş gece elfi Illidan’la karşılaştı. Illidan’ın önderliğinde Kael ve onun
Blood Elf’leri eski güçlerinin büyük bir kısmına yeniden kavuştular.
Ne yazık ki
Blood Elf’lerin şeytani enerjilere bu kadar sevgiyle sarılmaları, Alliance
içindeki eski arkadaşlarının onlardan uzaklaşmalarına sebep oldu. Böylece
Azeroth üzerinde kalan son Blood Elf’ler, Kael'thas ile yeniden bir araya
gelebilecekleri ve onlara vaad edilen altın kadere ulaşabilecekleri Outland’e
ulaşabilmek için Horde’lardan çaresizce yardım istediler.
Oyunu
Oynayabilmeniz İçin Minimum Gereksinimler:
Windows® 2000(Service Pack
4)/XP(Service Pack 2)
İşlemci:
800 MHz Intel
Pentium III/800 MHz AMD Athlon
Hafıza: 512 MB
RAM
Hard Disk:
10.0 GB
DVD ROM:
4x Hız
Video Kartı:
PCI/AGP 32 MB Direct3D*
Ses Kartı:
DirectX 9.0c
uyumlu
DirectX:
Versiyon 9.0c
Çoklu Oyuncu: Her oyuncu
için 1 PC
Internet: Geniş
ağ internet bağlantısı gerekmektedir
Giriş:
Klavye, Fare
|